Tarihçe

The Public Hotel, 19. yüzyıl sonu İstanbul mimarisinin tipik bir örneğidir. Birinci derece tarihi eser statüsündeki kagir yapının restorasyonu yapısal güçlendirme, taşıyıcı sistem güvenliği, bilimsel koruma ve onarma, yangın güvenlik, mimari tarihi, geoteknik değerlendirme gibi bilimsel konular öncelikle göz önünde bulundurularak, bu proje için özel olarak bir araya gelen akademisyenlerden ve konusunda uzman profesyonellerden oluşan Danışma Kurulu ile birlikte Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun denetiminde gerçekleştirilmistir.

The Public Hotel'in restorasyon çalışmalarında bina orijinal planlarda yer almayan eklemeler ve rötuşlardan arındırılarak yapının inşa edildiği dönemin stili olan neoklasik Osmanlı mimarisine ve reel çizimlere sadık kalarak kendine özgü otantik görünümüne kavuşturuldu.Binanın çeşitli bölümlerinde kalemkarî sanatından örnekler, tavan rölyefleri ve seçkin bezeme çalışmaları bulunmaktadır.

Renovasyon çalışmaları kapsamında bina yerleşiminin merkezinde bulunan iç bahçe günümüz misafir portföyü dikkate alınarak tasarlanmıştır. Bu avlu, binanın üzerine monte edilen hareketli panoramik cam tavan ile gökyüzüne açılmaktadır.

Söz konusu aydınlık bölüm, tüm lobi katının ve misafir odalarının doğrudan gün ışığı almasını sağlamaktadır.

The Public Hotel, bir cephesi İstanbul'un en eski semtlerinden Beyoğlu'nun kalbi olan İstiklal caddesine, diğer cephesi ise kafeleri ve eski binaları ile bilinen, sanatçıların ve İstanbul'da yaşayan farklı milletten insanların ikamet icin tercih ettiği Cihangir'e uzanan caddeye bakmaktadır.

Sokağın ismi, 1887 - 1891 Huber ile 1905 Goad haritalarinda ve Anunuel Oriental, Ticari yıllıklarında Su Terazisi Sokak olarak geçerken günümüzde Turnacıbaşı Sokak olarak değiştirilmiştir. Adresteki kapı numarası, binanın yapımından günümüze kadar No: 1 olarak kalmıştır.

Yapı 1898 -1901 yılları arasında inşa edilmiş olup Salt Galata Araştırma Merkezi ve Anunuel Oriental kayıtlarına göre yapının 1901, 1902 ve 1903 yıllarında Sırp Konsolosluğu olarak kullanıldığı bilinmektedir.

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nden elde edilen 1932 tarihli vergi kayıtlarında yapının ismi, Nil Apartmanı olarak geçmekte ve yapının Mısırlı Halim Paşa kerimesi Prenses Rukiye Hanım'a ait olduğu bilgisi verilmektedir.

Yapının mimarı Hovsep Aznavur'dur. Mimarin diğer eserlerine bakıldığında Abbas Halim Paşa Konağı'nın (bugünkü Mısır Apartmanı), Heybeliada'daki Abbas Halim Paşa Köşkü'nün (1945 yılında söküldü, temeli ve bahçe duvarları duruyor), Mısır'da Abbas Halim Paşa'ya ait Helvan Sarayı'nın ve Kanlıca'daki Prenses Rukiye Yalısı'nın yapımını gercekleştirdiği görülmektedir.

Aznavur'a atfedilen diğer eserler arasında Tepebaşı Tiyatrosu, Beyoğlu Ermeni Tiyatrosu, Beyoğlu Fransız Tiyatrosu (1884'te yanan Alkazar Tiyatrosu yerine yaptırıldı, 1892'de yandı), Fener Stefan (Sveti) Kilisesi, Sansaryan Hanı, Gülbenkyan Hanı, Topalyan Hanı, Katırcıoğlu Hanı, Sebuhyan Hanı, Cibali Tütün Fabrikası, Alman Pazarı, Beyoğlu İngiliz Karma Okulları, Nusret Bey Hanı, Kanlıca Prenses Rukiye Sultan Yalısı, Prenses Hatice Beyoğlu apartmanları, Kiriks Apartmanı, Culyani Apartmanı, Vuçino Apartmanı ve devlet adamı Vahan Efendi'nin türbesi sayılabilir. Ayrıca Kahire, Rado, İskenderiye ve Loji'de de çeşitli yapıtları vardır.